Çocuk Eğitiminde Nebevi Yöntem ve Fesad Medreseleri

Çocuk Eğitiminde Nebevi Yöntem ve Fesad Medreseleri - Ebu Muhammed el-Makdisi - Şehadet Yayınları

Kitap Çocuk Eğitiminde Nebevi Yöntem ve Fesad Medreseleri
Yazar

Ebu Muhammed el-Makdisi

Yayınevi

Şehadet Yayınları

Fiyatı 9.50 TL
Sayfa Sayısı 280
Boyutlar Roman Boy (13,5 x 21 cm)
Kategori(ler) Direniş Kitaplığı | İlmi Kitaplar | Çocuk Konulu Kitaplar
Facebook
Twitter
Facebook
Satış Dışı 950TL

On beş yıldan daha uzun bir zaman oldu bu kitabı kaleme alalı. Yönelişin hemen başlangıcında... Samimiyetlerine ve takvalarına dair hüsnü zan beslediğim iyi niyetli bazı kimseler için konuyla alakalı dikkate şayan, değerli görüşler bulmaları için yazmıştım. Tağutların okullarından kurtulma, nesillerimizi temiz tutma ve aynı zamanda da çocuklarımız için alternatifler sağlama adına küçücük ve sınırlı düzeyde de olsa konuya dair bazı tecrübelerimiz olmuştu.

Kitabın yazılıp basılması ve dağıtılmasının ardından on beş yıldan daha fazla bir süre geçti. Ve işte yine ben... O günden bugüne kadar geçen zaman zarfında taşıdığım kanaatlerimi değiştirmedim. Bilakis tamamen inanarak ve kesin kararlılıkla kanaatlerimi artırdım. Bizzat bunu kendi ailemde uygulamıştım. Ailemden hiç birini bu çürümüş, sapkın okullara göndermedim. Konuya dair çıkardığım tecrübelerden bazılarını maddeler halinde okuyuculara tekrar özetlemek isterim.

Küfür kanunlarıyla hükmeden, küfrün siyaseti ile hüküm süren, batılı kafir efendilerine hizmet etme adına halklarının üzerine küfür kanunları ile egemen olan tağutlar, beldelerimizde nebevi menhec üzere eğitim veren okulların kurulmasına asla rıza göstermezler. Ve hiçbir zaman da razı olmayacaklar. Nitekim Rabbimiz şu sözüyle bunu doğrulamaktadır:

"Gerçek şu ki küfre sapanlar, (insanları) Allah'ın yolundan engellemek için mallarını harcarlar; bundan böyle de harcayacaklar. Sonra bu, (gayelerine erişemeyecekleri için) onlara yürek acısı olacaktır, sonra bozguna uğratılacaklardır. Küfredenler sonunda cehenneme sürülüp toplanacaklardır." (8, Enf al/36)

Bu sebebden dolayıdır ki bugün tağutların hüküm sürmeleri, resmi olarak selefi menhec üzere eğitim veren okullar kurma çabalarını neredeyse umutsuz bir iş haline getirmiştir. Ancak yönetim sistemi düzensiz, karmaşık bir şekilde işleyen bazı yoksul ülkelerde, özel şartlar ve nadir durumlarda bu okulların ikamesi mümkün olabilir.

Müslümanların fesad saçan bu okullara iştirak etmeleri, ciğerpareleri olan çocuklarını onlara teslim etmeleri akideleriyle, tevhidleriyle ve şeriatleriyle çelişen bir durumdur.

Her Müslüman, neslinin çobanı ve koruyucusudur. Bugün İslami bir devletin yokluğunda bu görev; tertemiz, saf, katışıksız bir İslami eğitimi arzulayan Müslümanların üzerine düşmektedir. Müslümanlar bu konuda başarı sağlamayı ve özellikle de Rablerini razı etmeyi hedeflemişlerse, kurdukları okulları tağuti sistemlerin onaylamasını beklememeleri ya da okullarını resmiyete dökme çabası sarfetmemeleri gerekmektedir.

Müslümanların bu çalışmaları belki ilk başta çok küçük çapta ve önemsenmeyecek değerde olacaktır. Bu zaman zarfında çocuklarına Kur'ân-ı Kerim öğretebilirler, okuma yazma, hafızlık gibi dersler verebilirler. Zaman içerisinde bunun genişletilmesi, geliştirilmesi mümkün olabilir. Bu süreçte çocuğun merak ve eğilimine yönelik çok yönlü bir eğitim sistemi uygulanabilir. Okuma yazmayı öğrenme, hafızlık, hadis gibi bilgileri vermeleri mümkündür. Pakistan, Yemen gibi bazı ülkelerde devletin, eğitim sistemleri üzerinde gözle görülür ciddi bir baskısı yoktur. Özel kolejlerin ve okulların sistemlerine, devletin herhangi bir müdahalesi söz konusu olmadığı için özellikle böyle ülkelerde İslami eğitim adına çalışmalar daha ileri seviyelere gelebilir.

Yine belirtmekte fayda vardır ki her Müslüman neslinden sorumludur. Allah (Subhanehu ve Tealâ) Müslümanlara kendilerini ve çocuklarını gözetecek bir İslam yurdu bahşedene kadar bütün Müslümanların eğitim noktasında birbirileri ile yardımlaşmaları, çocuklarının eğitimi ve korunması hususunda birbirilerini desteklemeleri gerekir. İslam devletinin kurulmadığı, Müslümanların sığınacakları bir yer bulunmadığı sürece, samimi ve içtenlikle dinine bağlanan bir kimse için tek alternatif işte budur. Ancak dünya hayatının geçici güzelliklerine aldanan kimseye gelince... Bu söylediklerim onun hoşuna gitmeyecektir. Zaten ben de bu sayfaları onlar için yazmadım.

Ve son olarak söylemek istediğim, mükemmel bir İslami neslin yetişmesi ve inşası yolunda İslami eğitimin tehlikelerini sezen haçlı zihniyetinin ve onların destekçileri konumundaki tağutların bu çalışmaları yıkmak istemeleri kaçınılmaz bir gerçektir.

Acaba bugün tağutların, İslami eğitim vermeye çalışan küçücük okulları, çok sınırlı ve zayıf imkanlarına rağmen yok etmeye çalışmalarının, birçok hile ve aldatmaya başvurmalarının ve bu okullardan korkmalarının sebebi nedir? Düşün ve idrak et...

Ve yine tevhidlerini, dinlerini harap eden, Müslümanların çocuklarına zarar vermekten başka hiçbir işlevi olmayan küfrün okullarından etkilenen bir kimsenin böyle davranmasının sebebi nedir acaba? Böyle kimseler tağutların ve dostlarının baskılarından dolayı İslami eğitim veren okullardan kaçınmakta, bu okulları değersiz görmektedir. Bu nedir? Allah'a yemin olsun ki bu dünyaya meyletme ve yenilgiden başka bir şey değildir. Bu kimseler bir taraftan İslami eğitim verme adına mücadele edenleri hakir görürlerken, diğer taraftan da çocuklarını ve nesillerini tağutlara teslim ediyorlar. Hayırlı olanı en alçak olanla değiştiriyorlar. Ve böylece, işte halimiz... Her gözün görebileceği utanç verici bir durum...

Allah'tan Müslümanları, yurtların en güzeli olan İslam yurdu üzere sabit kılmasını temenni ediyorum. Salât ve selam, nebimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'m, O'nun ailesinin ve ashabının üzerine olsun.

Ebu Muhammed el Makdisî
1422 H.